- gönlünü etmek
- to prevail on, to coax
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
gönlünü etmek (veya yapmak) — (birinin) birini razı ve hoşnut etmek Ben patronun gönlünü ederim, hafta arasında. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönlünü hoş etmek — (birinin) birinin dileğini yerine getirerek onu sevindirmek Feride, çocukların birini bırakıp ötekini alıyor, hepsinin sıra ile gönlünü hoş etmek istiyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül (veya gönlünü) almak — 1) sevindirmek 2) kırılan bir kimseyi güzel bir davranışla hoşnut etmek Çok yüklendiler zavallıya, biraz da gönlünü almalı... T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönül — is., nlü 1) Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi. O. S. Orhon 2) mec. İstek, arzu Okumaya gönlün var mı? Birleşik Sözler gönül avcısı gönül … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlamak — i, e 1) Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak Gemiyi iskeleye bağlamak. 2) Düğümlemek İpi ipe bağlamak. 3) i Yara ilaç koyup bezle sarmak Yarayı bağlamak. 4) i Denk yapmak, paket yapmak Yatakları bağlamak. Eşyayı bağlamak. 5) nsz Oluşmak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
anmak — i, ar 1) Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. P. Safa 2) Bir sözü ağzına almak Hastalığın adını anmaktan korkuyor. 3) i, le Bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dilşâd — (F.) [ دﺎﺸﻝد ] gönlü şen. ♦ dilşâd etmek gönlünü şenlendirmek, mutlu etmek. ♦ dilşâd olmak gönlü şenlenmek, mutlu olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
istihale — is., esk., Ar. istiḥāle 1) Biçim değiştirme 2) biy. Başkalaşma Hasan ın gönlünü dolduran sevgi, artık bir istihale devresine giriyor gibiydi. O. C. Kaygılı 3) jeol. Başkalaşım Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller istihale etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavlamak — i 1) İşlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak, tav vermek 2) mec. Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak 3) mec. Ümit vererek kandırmak, kendine bağlamak, aldatmak 4) argo Karşı cinsin gönlünü çelmek, kandırıp elde etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
etrafında dört dönmek (veya pervane olmak) — (birinin) isteğini elde etmek için birinin yanından ayrılmayıp gönlünü etmeye çalışmak … Çağatay Osmanlı Sözlük